30.12.10

balans

hayata sürekli f5'i basmak bişeyler değişsin diye
dolmuş beklerken hep kestane almak
"soğuk bence"demek köpüşlere
bide sigaraya
bir de tek başıma yürürken cihangirlerde taksimlerde teşfikiyelerlerlde
onlar gülbenergenlerle hüllyaavşarlarla
ben tekem
işte tek yürürken korktum bugün taksimde
tekkende fena kapışırdım
kupon yatınca apışırdım
aklım kaçtı yine noluyor ya?

21.11.10

insanların canını yakmak çok basit
bak-
pıt
ben serçe parmağımı senin gibi sevemiyorum
olmuyo bi' şekilde

19.11.10

healing

dun gece sanki ilk defa ruya gorur gibiydim
o kadar heycanlandim ki ruyamda
anlatmak istedim sana
ama sana anlatamak istemicegim kadar guzeldi
kendime sakladim;benim oldu
benim olunca once kalktim yatakta oturdum
sonra mutfaga gittim sigara ictim

30.10.10

benim takside ağlamışlığım var
-fenaydı.
koymaz bu bana.
ve fazla abartıyorum seni,
bakıyorum kollarıma kas yapmış,alakasız ama nedenli.

bitsin.bit kadar.
çok abartıyorum seni.

8.10.10

fotoğraf halim.

kışlık.

-çillerim geçmeden hava soğudu
hiç tam geçmezler,kalırlar hep biraz.
hiç "tam yağmur yağmadı"mevsimi olmaz.
elbet yağar-

buraya kadar herşey tamam mı?
eski eksik kesik hafızalı
fil.
"samimiyetimin bir göstergesi olarak kalörifer üstündeki donlarımı alınız"

bazı şeyleri yazmayı
bazı şeyleri söylemeyi
bazı şeyleri de yaşamayı beceremiyorum.

anlamadınız bence.

5.9.10

gospel kader

muhtemelen muhteşem olurdu
harikalar yaratırdık
ama;
-ağızların açık kalamayacak kadar dolu,
-uykuların sıcak bahanesiyle bol delikli,
-bildiğimiz yerlerde rehbere ihtiyaç duyulması,
nedenleri ile:
-şaşkınlık yaratamadık
-rüya göremedik
-kaybolamadık
zamanımız kaçtı delikanlı.

23.8.10

uç.

yanından geçerken göz ucuyla baktıklarını,
yanına gelince dudak ucuyla öpersin.
parmak uçların değmesin diye
sarfettiğin çaba cabası
sarhoşsan üstüne işkembe çorbası...
ve o kafa hatırlatır sana
herşeyi nasıl ucu ucuna
uçsuz bucaksız
hatta bacaksız 2 aşık
"gibi" yaşadığınızı.

21.8.10

canım ister

görünce gülesim mi gelir,
gülünce göresim mi gelir bilemedim.

17.8.10

yazın hayat parmakarası.
kışınsa 2kat.
ara mevsimler yok gibi
sanki bi o zamanlar çıplak
bi' de gülüyor saatlerce
susmuyor 4 mevsim ağzımda

15.7.10

var.

"seks tonun çok güzel"


kültablasına vurdukça dışarı fırlayan küller
onlar kadar asi bişey daha vardı sanki
odada 20 gün kalan balonun akıbeti var bide
sönmemekte ısrarcı ama of pof ede ede eriyo
bana seni hatırlatıyo
sonra bide kedi besleyen biri olarak
tüy fetişim olduğunu sanmanda bi garip
şöyle bi düşününce aslında
çokta..çokta garip olukça
dudakların bi bakıma kalp şeklinde olması
parmaklar arasındaki boşluğun
araya başka parmaklar girsin diye olması
düşündüm de ben seni
sen ne balonsun ne kedi
ne parmaksın ne dudak
sen ne güzel bişeysin
en güzel bişeysin


"ses tonun çok güzel"

9.6.10

kah-kül

yağmur yağarken camı aç
karşısına bi koltuk koy
çıplak ayaklarını cama uzat
beyaz pike olsun üstünde,altında kahve lekeleri.
öylece uyudum.
kalkınca,evet sigara iç
aynanın önünden mutlaka geçerim
çünkü piç kahküllerimi düzeltmek isterim
koltuk uzakta biraz şimdi,cam da
ayaklarım yakın bitek.onlarda çıplak.
sigara küllerini yere dök
çıplak ayaklarınla bas.
koşa koşa koltuğuna git,ayaklarını uzat cama.
aaa-a yağmur
"aa ayaklarım tertemiz oldu."

4.6.10

bayan

piç kahküllerimin yüzüme deydiği nokları
kaşıyorum umarsızca hemde
uykuda gözünü kaşıdığın kadar umarsızca
sonra kırmızı bi ruj aldım yeni
onu sürüp sürüp gülüyorum
siliyorum,kırmızı oluyo yanaklarıma kadar
hiç bişey olmamış gibi oturuyorum koltuğa
düşen kahküllerimi alıp suratıma koyuyorum
kaşındırıyo,kaşıyorum.

15.5.10

yoktan kızıyordu kız
ama sen çoktan unutmuştun
çok..kötüydü evet..net kötüydü o sokak
o çok ışıklı,kime sorsan gösterilen sokak
kız kal dedikçe sen gittin
hemde üzerine üzerine
sonrada üzerinden üzerinden
karşı kıyıya geçtin
ne yapsındı o zaman??
hemde kızmıştı..çok kızmıştı.
pantolon giyerdi,bide tişört belki
o üstü çıplak gezmeyi severdi.
sen karşı kıyıdan bakakal,
kız sokağın yarı çıplak tadını çıkarsın.
ama yine gel.
bugün boynumun 2 yanında bulunan kemiklere isim verdim
süt.
süt içiyodum,ayarı kaçırdım
çenemden akıp,o kemiğin çukurlarına doldular.
bu kadar.






çok seksi ha.?
belki zamanıdır tam hani
uzaktan görürsün görürsün sonra bakarsın
bakarsın ve gidersin
sonra saçlarına bakarsın gidenin
sonra deri ceketin hala yakıştığına inanırsın
koşturup pardon diye diye
bir çilek sepeti gibi koka koka ceketin yanından geçersin
ensesini görürsün kıvrımlarını
çok mu yakınsın
çok mu güzelim

4.5.10

biliyordu,bulur zannediyordu
aslına bakarsan yoktu
ama yinede bulurmuydu
aramadan
tesadüfi
çilek koka koka arardı sokakları
dar ama çok dar omzuma çarpar
kaybolan sokaklar
mhh.

25.4.10

belki demeyi seviyorsam
bu benim suçum değil
hep ikilemde kalmamı sağlayan
ağaç dalları ve artık olmayan kar kokusunun
hatta kimi ev önlerindeki davetkar paspasların
suçu,
belki demem belki bi'gün
o zaman dallar kalır mı böyle çiçekli
kokarmı kış kış,yada paspasların üzeri gülen surat
olur mu böyle hiç?
korkarım...belki deyip kendimi kurtarırım.

*p.s:paspaslar kim geldi kim gitti izidir her zaman.

6.4.10

denizkızdedi

başkaları durunca şaşırıyorum
ama üzgünüm ben durmuyorum
şaşırtmıyorum
şaşı bak şaşır oynatıyorum
sırf keyiften 4 köşe
evim olsun 3 duvar bir kedi
ve biraz kocaman bi teras
belki saçlarım uçar da
balkonlar yetmezse hani...ondan dedim
biraz bariz müzik su bardağında şarap
şaşırırım bende sonra illaki.

12.3.10

şimdi:beterin beteri zamanı.
sonra:beterin beteri nerde zamanı.
geçmiş:beterin beteri vardır zamanı.

meteroloseksüel.

ısıran havalara benziyorum.
tedbirsiz insanları hasta etmeyi çok seviyorum.
kötümüyüm neden ki??
güneş açınca sevicek,kapayınca sevmiceksiniz beni.
ve ben kötü olucam öyle mi?
keyfime bakarım.raad'ım ezelden.

5.3.10

bütün gece aynanın karşısında ağzımı inceledim
dudaklarımı felan
dilimi
parmaklarımla dilimi tutup çekmeye çalıştım
avuç içlerime kirpiklerimle dokunmaya çalıştım
gıdıklandım
ellerim çok uzun,ince uzun parmaklı
aynanın karşısı bu kadar.

3.3.10

insansam birazcık sus'am.

yaradılış gereği ellerimiz ceplerimizde yürürüz
dengemiz yok,türübülans çok..düşeriz..
ve konuşurken istemeden tükürüp
iğrenç olduğunu bile bile güleriz..
susarsak illaki sigara içeriz,alkol içeriz,sigara içeriz,alkol içeriz...
kocaman es'lerle susss.
ve bi' süre sonra
herkes saçlarından okşanılmasından hoşnut hale gelir..
elimiz götümüz ayrı oynar.
ego'ma yol veririm onunda eli götü ayrı oynasın.
yatakta bacaklarım arasına yastık alırım
kollarımı uyuştururum,saçlarımı karıştırırım.

1.3.10

bugun balları çaldım kendi dilime
lagaluga...
2 oda 1 salon evde
10 şarap ve 1 perde
ne ben ne sen nede onlar memnun
bi hengame bi hengame.
yokuşmuydu çıktığım bilemedim
sarhoşken insana heryer raad'mış.
parantezin diğer adı konuşamadıklarımızmış.
uzun bir sokak boyunca yürüdüğü insanla konuşmazsa insan
farkediyo yahu o küçük balkon parmaklıklarında çıkan ayak parmaklarını
arabaların içinde ışığı beklerken insanların saçıyla oynadığını
yere bakıncada ayaklarının ön kısmını.
kafasını da çarpıyor bakkal tentelerine
konuşmazsa çatlarmıymış düşünüyo bi yandan
öte yandan umursamıyo ya.
durup kedi sevdim yine yolun ortasında,ama yine konuşmadım
azıcık severken "oymıymynoy"dedim kedişe.
kafamı kaldırınca ışık yandı ya,o saçıyla oynamayı bıraktı,
yağmur yağdı parmaklar balkondan kaçtı,kedi tenteye..
ama ben konuşmadım hiç.sokağı yedim...ama konuşmadım.

17.1.10

ne zaman pislensem o zaman yıkanıyorum
öncesi değil,sonrası değil
ne zaman uykum gelse o zaman uyuyorum mesela bide
uyumak için yatmıyorum,uyanmak için kalkmıyorum.
ne zaman gözlerimi kapasam
öylesine
biri beni öpücekmiş gibi hissediyorum
açınca sonra gözlerimi çorap giyiyorum 3 kat
üşüdüğünden değil,illaki sıcak
koşa koşa sigara alıyorum.ama çoraplarımla.
sonra içiyorum,istediğimden değil
aldığımdan sanki.

11.1.10

içim dışım bir

herkes rengini yazdı.
ben "giymem ki."
o dakkada kırmızıdan seksi
siyahtan hardcore
beyazdan çekici
pembeden sevimli
bir hal almıştım.
ne yapayım.

9.1.10

tıkıtık

orası sevmeden içtiğim yararlı ilaçlar gibi,
burası taparak yediğim binbirtürlü ______ gibi,
ihanet değil bu.ısrarlar üzerine gittim.kalmayacağım.
ama sende "bakmadan edemiyiicik"sin

http://twitter.com/coconutlab

kuşburnu 2o1o da pembeymiş.

eski bakkaların yeni raflarından
hem yeni hem eski cam şişe cocaköle alınca
iyileşirim gibi geliyo.
2o1o'un ilk gribi pek garip,bol ağrılı accaip.
dimi ya.yeni seneye aşina olana kadar herşeyi ona yüklemek felan.
2o1o un aşkı 2o1o un gribi 2o1o un donu 2o1o çok hardcore geçsin emi.

2.1.10

hüsran-ı şenlendirmeyici

ocak mı?
yanıyoruz.5o kiloysak uçuyoruz,
bazen kiloda fark etmiyo.
fark edilen tek şey
hala kaldırımlar gözüküyo
hala insanın eldiven takası gelmiyo.
kar yoksa bu yılda bu yeni bi yıl değil
eskiden de böyle idi.